Antalya'da geçen hafta meydana gelen ani dolu felaketi, yerel halkı ve tarım sektörü üzerindeki etkileriyle derinden sarstı. Sadece 45 dakika süren bu doğa olayı, çok sayıda çiftçi ve vatandaşın yaz sezonu için hazırlıklarını alt üst etti. Şahitlerin gözyaşları içinde anlattığı bu durum, Antalya'nın kırsal kesiminde büyük bir yıkıma yol açtı.
Dolu yağışı, 2 Ekim 2023, Pazartesi günü öğleden sonra aniden başladı. Meteorolojik veriler, önceden uyarıda bulunmasına rağmen, anlık şiddetiyle herkesin dikkatini çekti. Tanıklar, dolunun önce hafifçe başladığını fakat birkaç dakika içinde şiddetini artırarak büyük granül halinde yağmaya başladığını belirtiyor. İlerleyen saatlerde dolunun, özellikle tarımsal alanlarda büyük zarara yol açtığı bildirildi. Birçok çiftçi, henüz hasat etmediği ürünlerinin ve yetiştirdiği taze sebzelerin tamamen yok olduğunu gözlemlerken, bazıları ise dolu sonrası yıkılan çatı ve pencereler nedeniyle evlerini yeniden inşa etmek zorunda kalacaklarını ifade etti.
Olay anında gördükleri karşısında şok olan vatandaşlar, duygu dolu anlarını gazetecilere aktardı. Antalya'nın Korkuteli ilçesinde yaşayan 55 yaşındaki Mustafa Yıldız, “Tam hasattan önceydik, emeklerimizin hepsi gitti. Cebimizde ne kadar para varsa harcadık, şimdi ne olur bilmiyorum,” diyerek gözyaşlarına hakim olamadı. Aynı durumdan muzdarip olan çiftçiler sadece tarımsal kayıpların değil, ailelerinin geleceğinin de tehlikede olduğunu vurguladı. Dolu yağışının tarım üzerine olumsuz etkileri sadece bu yıl ile sınırlı kalmayacak, gelecek yıllardaki verimliliği de tehlikeye sokacak gibi görünüyor.
Belediye ve yerel yönetimler ise acil önlemler almak için seferber oldu. Dolu sonrası hasar tespit çalışmaları başlatan ekipler, çiftçilerin yaşadığı mağduriyetin bir an önce giderilmesi için gözlemlerini sürdürüyor. Yetkililer, dolu nedeniyle zarar gören alanların hızlı bir şekilde rehabilite edilmesi için tarım sigortası uygulamalarının gözden geçirilmesi gerektiğini belirttiler. Çiftçilerin yaşadığı bu zorlu günler, aynı zamanda dayanışma ve yardımlaşma duygularının pekişmesine de vesile oldu; birçok gönüllü, yardıma muhtaç olan ailelere erzak ve maddi destek sağlamak için organize oldu.
Öte yandan, Antalya'nın zaten gözde turizm merkezi olması nedeniyle, dolu felaketi, yerel ekonomi açısından da büyük bir darbe olarak değerlendiriliyor. Turistlerin Antalya'da geçirdiği tatil süreleri kısalmaya başlarken, işletmeciler sezon sonunda kış aylarına hazırlık yapmak için ek gelirlerini kaybetmenin korkusunu yaşıyorlar.
Bu vakaların bir daha yaşanmaması için meteorolojik olayların daha iyi tahmin edilmesi ve buna yönelik önlemlerin alınması gerektiği, belirtilen başlıca konular arasında yer alıyor. Antalyalılar, her mevsim değişik doğa olayları yaşadıklarından, bu tür ani hava olaylarına karşı daha iyi hazırlıklı olmanın yollarını arıyor.
Gözyaşları içinde kalan çiftçiler, dolu felaketi sonrası birbirlerine destek olmanın önemini vurgularken, toplumsal dayanışma ruhu yeniden canlandı. Antalya'nın tarım alanlarındaki bu üzücü olay, aynı zamanda diğer bölgelere de bir uyarı niteliği taşıyor; iklim değişikliğinin etkileri gün geçtikçe kendini daha fazla hissettiriyor. Çiftçiler, bu tür doğa olaylarına karşı bir an önce sürdürülebilir tarım yöntemlerini benimsemeleri gerektiğini kabul ediyorlar.
Sonuç olarak, Antalya'da yaşanan bu dolu felaketi sadece anlık bir olaydan ibaret olmayıp, derinlemesine düşünülmesi gereken pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Teknolojik ve bilimsel gelişmelerin, tarıma olan katkılarının artırılması gerektiği bu dönemde gözler artık yerel yönetimlere ve tarım bakanlığına çevrilmiş durumda.