Geleneksel el sanatlarından keçecilik, yeniden canlanarak hem kültürel mirası yaşatıyor hem de kadınlar için önemli bir gelir kapısı haline geliyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde düzenlenen atölye çalışmaları ve projeler sayesinde keçecilik, modern tasarımlarla birleştirilerek hem iç piyasada hem de uluslararası arenada ilgi görmeye başladı.
Keçe yapımı, koyun yünü ve doğal boyaların kullanıldığı tamamen el emeği gerektiren bir zanaat olarak biliniyor. Ancak, teknolojik gelişmeler ve seri üretimin yaygınlaşmasıyla birlikte bu geleneksel zanaat zamanla unutulmaya yüz tutmuştu. Bugün ise yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve kadın kooperatiflerinin desteklediği projelerle keçecilik yeniden canlanıyor.
Projeler kapsamında düzenlenen eğitimlerle, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan kadınlara keçecilik öğretiliyor. Kadınlar, öğrendikleri bu zanaatla hem ev ekonomisine katkıda bulunuyor hem de geleneksel bir mirası gelecek nesillere aktarıyor. Eğitimi başarıyla tamamlayan kadınlar, ürettikleri keçe ürünlerini hem yerel pazarlarda hem de e-ticaret platformlarında satışa sunarak gelir elde ediyor.
Keçeden yapılan çantalar, süs eşyaları, takılar ve ev dekorasyon ürünleri, hem turistlerin hem de çevre dostu ürünleri tercih eden tüketicilerin ilgisini çekiyor. Bu ilgi, keçecilik ürünlerinin piyasa değerini artırırken kadınların ekonomik bağımsızlıklarına da katkı sağlıyor.
Uzmanlar, keçeciliğin sadece ekonomik fayda sağlamadığını, aynı zamanda kırsal bölgelerde sosyal bağları güçlendirdiğini ve kadınların özgüvenini artırdığını ifade ediyor. Yerel yönetimler, bu tür projelerin daha geniş bir kitleye ulaşması için çalışmalarını sürdürüyor.
Keçecilik zanaatının yeniden canlanması, hem kültürel mirasın korunmasına hem de kadınların iş gücüne katılımına önemli katkılar sağlıyor. Bu geleneksel zanaat, modern dünyada sürdürülebilir bir model olarak dikkat çekiyor.