Hayatın akışı içerisinde hiç beklenmedik durumlar karşımıza çıkabilir. 56 yaşında, sağ bacağında karıncalanma hissi ile hastaneye giden bir kadın, doktorlardan duyduğu haberle hayatının en zor yolculuklarından birine çıkmaya hazırlanıyordu. Betül Yıldız adlı kadın, karşılaştığı bu beklenmedik sağlık sorunu ile ilgili olarak kendisine “Üç hafta ömrün kaldı” teşhisinin konulmasıyla hem kendisini hem de çevresindekileri büyük bir üzüntüye soktu. Bu haber, sadece onun değil, ailesinin de hayatını köklü bir şekilde değiştirdi.
Betül Yıldız, birkaç haftadır sağ bacağında hissettiği karıncalanma hissinin giderek arttığını fark etti. Başlangıçta bunun geçici bir durum olduğunu düşünmüş olsa da, belirtilerinin devam etmesi üzerine sonunda bir sağlık kuruluşuna gitmeye karar verdi. Hastaneye gittiğinde, muayene ve gerekli tetkikleri için birkaç saat beklemek zorunda kaldı. Eldeki bulgular sonucunda doktorlar, bazı testler yapma kararı aldı. Bu süreçte yaşanan kaygı ve endişe, sadece Betül’ü değil, ailesini de sarstı. Test sonuçları açıklandığında ise durumun ciddiyeti ortaya çıktı.
Tahmin edilenden çok daha ciddi bir sağlık sorunu ile karşılaşan Betül, doktorların teşhisi ile sarsıldı. Yapılan tetkikler sonucunda kanser hücrelerine rastlandı ve hastalığın ilerlemiş olduğu belirtildi. Doktorlar, “Üç hafta ömrün kaldı” diyerek Betül’e ve ailesine acı bir gerçek sundu. Bu haber ailesinin, dostlarının ve onun için endişelenen herkesin içinde büyük bir üzüntü yarattı; zira kimse hayata bu kadar kısa bir süre kala veda etmeyi ya da sevdiklerinden ayrılmayı istemezdi.
Betül, böyle bir durumla karşılaşmayı hayal bile edemezdi. Ömrünün sona erdiği fikri, kendisini derinden sarsarken, aynı zamanda sevdikleriyle olan ilişkisini de sorgulamaya başladı. Hayatının son birkaç haftasını nasıl geçireceğini, sonsuza dek hatırlanacak anılar biriktirmeyi ve ruhundaki tüm duyguları aile bireyleriyle paylaşmayı arzu ediyordu. Tedavi konusunda seçenekleri değerlendirildikçe hayatına dair umutsuzluğunun yanında bir umut ışığı da belirmeye başladı. Ailesiyle birlikte vakit geçirmeye karar verdi ve belki de yaşadığı bu zor günlerden bir nebze olsun keyif almaya çalıştı.
Sonrası ise İyileşme Arayışının başlaması ile yolculuk başlıyordu. Multiple tedavi yöntemleri uygulanarak hayatını kurtarma mücadelesine girişen Betül, moral bulmak ve hayata tutunmak adına her gün yeni bir umut arayışına girdi. Çeşitli onkoloji uzmanlarıyla görüştü, alternatif tedavi yöntemlerini araştırmaya başladı ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik olumlu kararlar aldı. Bu süreçte hayatın ne kadar değerli olduğunu anladı ve ona dair her anın tadını çıkarmaya karar verdi. Kanserle mücadelesi, sadece kendisi için değil, kızı ve eşi için de yeni bir yaşam dersi olacaktı.
Sonuç olarak, Betül Yıldız’ın hikayesi; herkesin hayatında beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarıyla karşılaşabileceğimizi hatırlatıyor. Hayat çok kısa ve değerli; her anı sevdiklerimizle dolu dolu yaşamak, hayatı güzel kılmak için harcamamız gereken bir zamandır. Betül’ün bacağındaki karıncalanma hissi sayesinde belki de sadece kendi hayatı değil, çevresindeki insanların hayatı da değişmiş oldu. Bugünlerde, yaşamın kıymetini bilmek ve sağlığımıza dikkat etmek her zamankinden daha önemli hale geldi.