Türkiye’de pilot kadın sayısının giderek artmasına rağmen, ambulans helikopter pilotu olarak görev yapan yalnızca bir kadın bulunuyor: Zehra Şahin. 30 yaşındaki Şahin, genç yaşında havacılığa olan tutkusu ve azmiyle dikkat çekerken, aynı zamanda büyük bir sorumluluğun da altını taşıyor. Her gün insanların hayatlarına dokunmak için havalanan Şahin, yer çekimine karşı verdiği mücadele ile adeta bir kahraman gibi. Onun hikayesinin ardındaki motivasyonları, hayalleri ve gerçekleşen zorluklarla dolu yaşamına tanıklık etmek isteyenleri bu yazıda bilgilendireceğiz.
Zehra Şahin’in yolculuğu, çocukluğunda başlamış. Henüz küçük yaşlarındayken havaalanlarına gitmeyi, uçakların havalanışını ve inişini izlemeyi çok seven bir çocuk olan Şahin, zamanla bu tutkusunu bir kariyere dönüştürmeye karar vermiş. İlk olarak, Anadolu Üniversitesi Hava Trafik Kontrol Programı’ndan mezun olduktan sonra, pilota dair ilk adımlarını atmaya başlamış. Uçuş eğitimi alarak, sertifikalarını toplamak için yıllarca emek vermiş. Ancak kendisine “Sadece bir kadın pilot değil, aynı zamanda bir ambulans helikopter pilotu da olacağım” dediğinde, çevresindekilerin tepkileri karışık olmuş. Ancak Zehra, kararlılığından hiçbir zaman ödün vermeden hedeflerine doğru ilerlemiş.
Zehra Şahin’in en büyük iddialarından biri, bir kadın olarak bu mesleği icra etmenin getirdiği zorlukları aşmak oldu. Birçok kez, erkek egemen bir meslek grubunda kabul görmekte zorlandığını belirtse de, bu zorlukları aşmak için daha da azimli çalıştığını ifade ediyor. "Benim için önemli olan sadece bir pilot olmak değil, aynı zamanda bir rol model olmaktı. Genç kızların havacılığa olan ilgisini artırmak istiyorum," diyen Şahin, yeni nesil kadın pilotlara ilham olabilmek adına çeşitli konuşmalara ve seminerlere katılıyor. Eğitime olan bağlılığı ve hayallerinin peşinden koşma azmi, birçok bireyi etkileyerek, farklı kariyer yollarına yöneltiyor.
Eylül ayında, Zehra Şahin, acil bir çağrı aldı. Bir trafik kazasında yaralanan bir hastanın hastaneye acil olarak ulaştırılması gerekiyordu. Bu, yalnızca birkaç dakika içinde gerçekleştirmeniz gereken bir görevdi. Görevi kabul etmesiyle birlikte, helikopterinin başına geçti. Gökyüzüne yükselirken yaşadığı adrenalin ve heyecanı tarif etmekte zorlandığını belirtiyor. “Hava şartları ve diğer faktörler elbette işimi zorlaştırıyor, ama ben her durumda profesyonelliğimi koruyorum. En büyük motivasyonum yer çekimine meydan okumak. Bu yüksekten baktığınızda, insanların hayatına dokunmanın verdiği duygu tarif edilemez,” diyor Şahin. Görevlerini başarıyla tamamladıktan sonra, hasta hayatta tutulduğu için duyduğu sevinç ve mutluluğun, tüm yorgunluğuna değdiğini vurguluyor.
Zehra Şahin, meslektaşlarıyla uyum içinde çalışabilmek için sürekli iletişim halinde olduklarını belirtiyor. Özellikle bu tür görevlerde, ekip çalışmasının önemi oldukça büyük. Her an her şeyin değişebileceğini ve beklenmedik durumların söz konusu olabileceğini bildikleri için, tüm ekip üyeleriyle birlikte koordineli çalışmak zorundalar. Özellikle tıbbi ekiplerin helikoptere iniş ve çıkış süreçlerinde dikkatli olması gerektiğini hatırlatarak, tedavi sürecinin hızlı ve etkili olmasının hayati öneme sahip olduğunu ekliyor.
Zehra’nın hikayesi, toplumda cinsiyet eşitliği konusundaki tartışmalara da ışık tutuyor. Havacılık sektöründe kadınların yer almasının önemine dikkat çeken Şahin, genç kızların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarına yönlendirilmesi gerektiğini savunuyor. “Kız çocukları, istedikleri her şeyi yapabileceklerine inanmalılar. Ben pilottum ve iddialı bir hedefim vardı. Ancak ben de yolda destekleyenleri yanımda buldum,” diyor. Eğitim seminerleri, sosyal medya etkinlikleri ve toplumsal farkındalık projeleri ile kız çocuklarına ilham vermek için mücadele eden Zehra, gelecekte daha fazla kadının havacılık sektöründe yer almasının hayali olduğunu söylüyor.
Zehra Şahin, hayat kurtarıcı birer kahraman olarak, her gün rutini içerisinde kendisi gibi kadınların da desteklenmesi gerektiğine inanarak uçuyor. Onun hikayesinin ardında yatan azim ve kararlılık, birçok insana hayallerinin peşinden koşmaları yönünde cesaret veriyor. Zehra'nın başarısı, yalnızca bir pilotun ötesine geçiyor; aynı zamanda tüm kadınların hayallerine ulaşmaları için ilham veren bir öykü haline geliyor. Ayrıca Şahin, genç kuşağın cesaretini kırmaktan ziyade, onları güçlendirmek için hayatta kalma mücadelesinin bir parçası olduğunu ifade ediyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin tek kadın ambulans helikopter pilotu Zehra Şahin, yalnızca bir mesleği icra etmekle kalmıyor; aynı zamanda bir toplumsal değişim rüzgârı yaratıyor. Onun öyküsü, tüm kadınların cesaretle hedeflerine ulaşabileceklerinin en güzel örneği. Zehra, her havalanışıyla birlikte sadece yer çekimine değil, aynı zamanda tüm toplumsal kalıplara da meydan okuyor.